Çalışma hayatına yön veren 1475 Sayılı İş Yasası, değişen ve gelişen ekonomik ve sosyal hayatın gereklerini karşılayamadığı için Avrupa Birliği uyum sürecinde, bu konuda da duyulan ihtiyaçlar nedeniyle, yeniden düzenlenmiş ve 4857 Sayılı (yeni) İş Yasası ya da İş Kanunu olarak yürürlüğe girmiştir.
Yenilenen bu iş yasası, temel maddeleri bakımından çok önemli özellikleri de beraberinde iş hayatına getirmiştir.
İşçilere “iş güvencesi” sağlanması, çalışma şekillerinin –verimliliğin kollandığı- farklı modellerle yürütülmesi, “iş sözleşmelerinin yeni formları, kısa çalışma ödeneği” v.s. gibi örneklenecek özellikler, işverenler açısından, insan kaynaklarının yeni bir anlayışla yeniden, etkin ve doğru yöntemlerle uygulanmasını kaçınılmaz bir zarurete dönüştürmüştür.